20 YAŞ DİŞLERİ ÇAPRAŞIKLIĞA NEDEN OLUR MU?
Çoğumuzun diş teli taktığı dönem ergenlik yaşlarına denk gelir. 12 yaş civarında son süt dişimiz de düştüğünde ortodontistimiz tel takma zamanı geldiğini söyler. Teller takılır 18- 24 ay süren serüven sonunda tedavi biter, teller çıkar veee “sonsuza dek mutlu yaşarız” diye düşünürken 20 yaş dişleri mutlu hayatımıza kabus gibi çöker. Çünkü tüm serüveni en başa saracaktır L Gerçekten öyle mi? 20 yaş dişleri tel tedavisinden sonra düzelen dişlerin tekrar bozulmasına neden olur mu?
Tam 20 yaş dişlerinin sürmeye başladığı dönemde tel tedavisi görmüş ya da görmemiş herkeste alt keser dişlerde çarpıklaşma eğilimi görülür. Ancak tel tedavisi ne kadar etken yaşta yapılırsa o kadar kalıcı olur. Tel tedavisi sonrası sabit koruyucu tel yoksa dişler çarpıklaşabilir. Ya da tedavi görmemiş birinin dişlerindeki çarpıklık miktarı artabilir. Bu nedenle 20 yaş dişlerinin kötü bir ünü vardır. Peki 20 yaş dişleri gerçekten bu durumdan sorumlu mu yoksa bu sadece bir tesadüf mü? Bu konuda çok sayıda araştırma yapılmış ve yapılmaya devam ediyor. Araştırmaların sonuçlarına göre 20 yaş dişlerinin sürerken ön dişlere uyguladığı kuvvet dişlerin çarpıklaşması için yeterli büyüklükte değil. Yani 20 yaş dişleri tek başına ön dişlerimizde çarpıklık oluşmasına neden olamaz. Başka araştırmalarda da ön dişlerdeki kuvveti ölçen sensörler konulmuş, 20 yaş dişleri varken de yokken de ön dişlerdeki kuvvetin benzer olduğunu bulmuşlardır.
Bunun dışında tel tedavisi görmüş çocukların tedavi sonrası dişlerindeki bozulmaları incelemişler ve 20 yaş dişi olanlar, olup çekilenler ve hiç olmayanlar arasında fark olmadığını görmüşler. Yani 20 yaş dişlerinin tel tedavisi sonrası bozulmaya neden olduğuna dair kanıt yoktur.
Yine de alt ön dişler özellikle 18-19 yaşları arasında çarpıklşma eğilimi göstermeye devam ediyor. Sorumlu 20 yaş dişleri değilse nedir? Biz ortodontistler bu çarpıklaşmada birden çok faktörün etkili olduğuna inanırız.
Birincisi yaşla birlikte dişlerin çiğneme yüzeylerinde oluşan aşınmalardır. Bu aşınma nedeniyle kapanış derinleşir. Üst ön dişlerin alt ön dişleri örtme miktarı artar. Bu nedenle üst ön dişlerin arka yüzleri alt dişleri dile doğru iter.
İkinci sebep bizim rezidüel büyüme olarak isimlendirdiğimiz 20 yaşının başlarına kadar alt çene büyümesinin devam edebilmesi durumudur. Alt çenede bu şekilde hafif bir büyüme görülürse yine üst ön dişler alt ön dişleri dile doğru iter. Bu da önceden düzgün olan dişlerde çarpıklaşmaya neden olur.
Bu kuvvetlere eklenen çiğneme kuvvetleri ve yer çekimi kuvvetlerinden de bahsedebiliriz. Dişlerimizin kapanış düzlemi aşağı doğu eğimlidir. Bu nedenle çiğneme sırasında uyguladığımız kuvvetin öne doğru bir bileşeni olacaktır. Her çiğnemede dişler öne doğru itilecektir. Yer çekiminin de yine aynı yönlü bir bileşeni olacaktır. Tüm bu etkenler birleştiğinde zamanla alt ön dişlerde çarpıklaşma görülmesi normaldir.
Peki dişlerin düzgün kalmasını sağlamak için ne yapılmalı? Daha öncekİ yazımda 20 yaş dişlerinin çekimi için çok sayıda nedenden bahsetmiştim (tüm 20 yaş dişleri çekilmeli mi? Yazısına link) Ama dişlerin düzgün kalmasını sağlamak bu nedenlerden biri değildir. Araştırmalar sabit pekiştirme tellerinin dişlerin düzgün kalmasını sağlamak için en etkili yöntem olduğunu söylüyor. Yani pekiştirme tellerimiz kalabildiği kadar uzun kalmalı. Vücudumuzda yaşlandıkça sarkma veya kırışıklık görülmeyen bir bölge söyleyebilir misiniz? Tüm vücudumuz gibi dişlerimiz de yaşlanıyor. Korunma yöntemi ise vücudun diğer bölgelerine göre çok daha basit: İp gibi incecik bir tel…